-
1 işaret vermek
сигнализировать, сигналитьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > işaret vermek
-
2 işaret
отме́тка (ж) указа́тель (м)* * *врз.знак; сигна́лişaret bayrağı — сигна́льный флаг
işaretle bildirmek — сообщи́ть сигна́лом
işaret fişeği — сигна́льная раке́та
işaret koymak — де́лать отме́тку / поме́тку
işaret tabancası — сигна́льный / раке́тный пистоле́т, раке́тница
işaret vermek — подава́ть знак / сигна́л
kesme işareti — апостро́ф
ünlem işareti — восклица́тельный знак
noktalama işaretleri — зна́ки препина́ния
sınıf işaretleri — отличи́тельные зна́ки, эмбле́мы родо́в войск
soru işareti — вопроси́тельный знак
SOS işareti — сигна́л бе́дствия СОС (SOS)
tırnak işaretleri — кавы́чки
trafik işaretleri — доро́жные зна́ки
işaret etmek — а) подава́ть сигна́л; б) отмеча́ть; ука́зывать на кого-что
-
3 işaret
знак, метка, помета, сигнал, разметка, обозначение, отметка- işaret koymak
- işaret verme
- işaret vermek
- alarm işareti
- demiryolu işareti
- durdurma işareti
- ışıklı işaret
- ikaz işareti
- imdat işareti
- mecburiyet işareti
- nirengi işareti
- SOS işareti
- tanıtma işareti
- tehlike işareti
- trafik işareti
- uyarı işareti
- yol işareti
- yükseklik işaretiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > işaret
-
4 sinyal
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sinyal
См. также в других словарях:
işaret vermek — bir araç kullanarak bir şeyi belli etmek Başı ile evet işareti verdi. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bel etmek — işaret koymak, işaret vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düdük — is., ğü 1) İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç Ben düdük sesi işitir gibi oldum, posta geçmiş olmasın... M. Ş. Esendal 2) Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna 3) sf., argo Akılsız, boş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
korna — is., İt. corna Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kös — is., esk., Far. kūs Savaşlarda, alaylarda at, deve veya araba üzerinde taşınan ve işaret vermek için kullanılan büyük davul Birleşik Sözler kös kös Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kös dinlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zil — is., Far. zil 1) İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç 2) müz. Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pes etmek — 1) yenilgiyi kabul etmek, pes demek 2) yenileceğini anlayıp sırtının yere gelmesini istemeyen pehlivan, yenildiğini kabul anlamına ya pes ediyorum demek veya hasmının kispetine eliyle vurarak işaret vermek 3) birinin aşırı kurnazlığı karşısında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAR'-UL ASÂ — Doktorun, hastanın bedenine vurup muâyene etmesi. * Mc: Hatayı hatırlatmak için işaret vermek ve ikaz etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bel — 1. is., Far. bel Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı Birleşik Sözler çatal bel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bel bellemek 2. is., anat. 1)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anahtar — is., Rum. 1) Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı 2) Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu 3) Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol 4) Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük